İsim hafızası

Yıl 1989. Mamak'taki temel eğitimden sonra isme havale ile Milli Savunma Bakanlığı ASAL (Asker Alma) Dairesi bilgi işleminde Asteğmen olarak görev yapmaya başlamıştım.

Dört asteğmen, üç sivil memur ve OBİ şube müdürümüz Albay'ımızla birlikte Er Dağıtım sürecinin işleyişinden ve yazılımından sorumluyduk.

Ofisimiz, yanyana ve içerden birbirine geçilebilen üç odadan oluşuyordu. İlk odada biz asteğmenler oturuyorduk. Bulunduğumuz odadan bir kapı ile orta odaya geçiliyordu. Bu odada üç sivil memur, şubelerden gelen başvuru formlarını manyetik ortama giriyordu. Ortadaki odadan da en dipteki odaya , Albayımızın odasına geçiliyordu.


Albayımız, kırmızı yanaklı, hafif topluca, çok espirili bir insandı. En övündüğü özelliği, sayı hafızasının kuvvetli olmasıydı. Fakat isim hafızası da bir o kadar zayıftı.

Bir gün dört asteğmen, odamızda çalışırken, içerden Albayımız "Mehmet Asteğmenim" diye bağırdı. Genel de fiil yoksa, bu seslenişin varsayılan fiili "buraya gel" demektir.

En kıdemlimiz olan Mehmet, hemen yerinden fırladı, Albayın odasının önünde topuk selamı verip, "Emredin komutanım" dedi. Odaların arasındaki uzaklık çok falza olmadığı için, bir odadaki konuşma, eğer kısık sesle konuşmuyorsanız, diğer uçtaki odadan rahatlıkla duyulabiliyordu.

Albay, "Seni çağırmadım oğlum, Mehmet'i çağırdım, son dağıtımın raporunu alsın gelsin hemen" dedi.

Ofiste bir tane Mehmet vardı , o da kapısındaydı zaten. Biz üç arkadaş "Nasıl ya!" diye birbirimize bakarken, Mehmet bozuntuya vermeden, "Emredersiniz komutanım" deyip, yanımıza geldi. Yüzünde hem şaşkınlık hem de alaysı bir ifadeyle gülerek bana "Bizimki yine karıştırdı isimleri. Seni kastediyor sanırım Levend. Raporları en iyi sen biliyorsun. Bir götür bakalım. Sen de değilsen, iki Mehmet daha var nasıl olsa odada" dedi.

Ben hemen yerimden kalktım. Aldım son yaptığımız dağıtımın raporunu, kapısına gittim. Verdim topuk selamımı, "Beni emretmişsiniz komutanım".

Odasında bir misafiri vardı. O da aynı rütbede bir Albaydı.

"Gir içeri Mehmet. Murat Albayım Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelmiş, dağıtımda kuvvet komutanlıkları arasında adil bir dağıtım yapılmadığını iddia ediyor. Rapordan şoför dağıtım sayılarını göster bize"

Ben ilgili sayfayı rapordan ararken, Albayımız misafirine açıklama yapmaya başladı:

"Murat'çım bilirsin benim isim hafızamın ne kadar kötü olduğunu. Ama şaşırma sakın, bir tek bu asteğmenimin adını doğru hatırlıyorum. Nedeni de oğlumla adaş olması"

O an "Nasıl ya! Ama senin oğlun .." diye içimden geçiriken, Murat Albay lafı yetiştirdi:

"Ama Albayım sizin oğlanın adı Levent değil miydi?"

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Yasiniz cikti ortaya :) Bir IT insanindan beklenmedik derecede edebi olmus, elinize saglik :)
Mehtap

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tiroid'deki nodülüm neden ufaldı

LevenD mi doğru LevenT mi tartışmasına son veriyorum.

Geçmişle barışmak