O son çayı içmeyecektim

Bu akşam güya bizi erken bıraktılar. Bir saat önce kalkan servislerle eve bir saat geç varabildim.

Yol kötü dediler, çıkmadan önlemlerimiz aldık. Sıvı bu, ne zaman nereden yolunu bulup çıkmaya çalışacağı belli olur mu?!! Mesaneyi sonuna kadar boşalttım.

Çıktık yola. Yol gerçekten çok kötü. TEM artık gri değil, haylice beyaz olmuş. Murat Kazanasmaz o kadar twit etti gün boyunca, çıkmayın araçlarınızla, toplu taşıma araçları kullanın dedi. Ama dinleyen kim!! Herkes kabak lastikleriyle çıkmış yollara.

Şekerpınarı'ndan Kurtköy sapağına yarım saatte vardık. Doğru orantı yaparsak eve gece yarısı varırız.



Bu arada bana alttan alttan bir baskı gelir gibi oldu ama düşünmemeye çalışıyorum. Mümkün değil, ben önlemimi almıştım. Psikolojik olsa gerek.

Araçlar ilerlemiyor. Hava şartları oldukça ağır. Ama sanırım bu basınç hissi doğru. Kahretsin. Yol boyunca benzinci de yok.

Neyse , bana öyle geliyordur. Takmamalıyım kafamı.

Birkaç arkadaşımla Whatsapp'dan sohbete girdim. Oyalanmalıyım.

Yok yok , bu basınç psikolojik değil , oldukça fizyolojik. Eeee nolucak şimdi!!

Pencereden dışarı baktım. En kötü ihtimalle kaptana söylerim, emniyet şeridine geçer, 3 dk yeterli. Kırmızı takkemi takmazsam bu saatte kimse tanımaz :-)

Fakat etraf ne kadar aydınlık yahu. Kardan dolayı olsa gerek, yol ışıkları karda yansıyor, etraf pırıl pırıl. Olmaz, böyle olmayacak.

Ne yapsak... Yol da ne uzadı yahu. Bu TEM'le yıldızım hiç barışmadı zaten.

Bir baktım, ilerde Sultanbeyli sapağının levhası var.

Kalktım yerimden, gittim kaptanın yanına, eğildim kulağına.

- Kaptan Sultanbeyli sapağından mı giricen?
- Yooo niye ki! Yolumuzdan gidicez.
- Benim bir benzinciye ihtiyacım var da.
- Haa anladım abi. Ama gişelere az kaldı.

Ne alaka yahu. Gişelere mi yapıcam!?!?

- İdare edebilir misin?
- Kaptan, hiç sanmıyorum. Uzun zamandır tutuyorum. Bari Mirkelam Tesisleri'ne gir.
- Haaa o olur. Tamam abi.

Döndüm oturdum yerime. Mutluyum. En azından bir çözüm bulduk.

Yol uzadıkça uzadı. Meğer daha arada Kartal sapağı varmış. Yahu bu Mirkelam o kadar uzaktamıydı be.

Aha Mirkelam tesisleri yazıyor. İnsanları serviste çok bekletmiyim diye, toparlandım. O ne...

- Levend abi. Mirkelam'ın girişini bir tır tıkamış , giremiyorum.

Ulan.

- Tamam, idare ederiz. Eve de az kaldı zaten.

Gişeleri geçtik. Dudullu sapağından içeri girdik. Trafik yine durdu. İlerde şahsi aracıyla kahramanlık yapmaya çalışan bir arabayı millet inmiş itekliyor. Ohooooo. Hayatta açılmaz bu yol yahu.

- Levend abi, durumun nasıl?

Eh artık bütün servis sakinleri sakinliklerini yitirdi. Araçta birşey oluyor ama ne olduğunu kavrayamamış hallerle bakınıyorlar. Ne de olsa uykularından yeni uyandılar.

- Kaptan idare ediyorum, eve de az kaldı zaten.
- İlerde solda bir benzinci var, istersen sen oraya yürü, biz seni ilerden alırız.
- Hocam dışarda tipi var, donarım yolda.
- Sen bilirsin abi, ama bu yol kolay kolay açılmaz, söyliyim.

Adama arabası dert oldu tabi. İşin yoksa gece gece otur arabayı temizle :-) İyi de ben de gerzek değilim. İnsanlık suçunu servisin içinde işleyecek değilim. Sinirlendim, inmedim.

Mesanedeki baskı da iyice arttı. Bak sinirlenmesem bu baskı artmazdı bu şimdi.

Neyse bizim kaptan yan sokaklardan birine daldı, kestirme olacağını düşünüp. Ama diğer kaptanlar da aynı şeyi düşünmüş, daha beter tıkandı yol. Milim milim ilerliyoruz sokak aralarında.

Tam ana yola çıktık. Yine durduk.

E bizim mesanenin de bir max hacmi var. Nereye kadar kardeşim. Önlemimi de almıştım ama şimdi iyi anladım ki, ilk giren ilk çıkıyor. Son girenin çıkması biraz zaman alıyor. Çayı içer içmez tuvalete gidersen, bir önceki çay çıkıyor, sonraki yolda başına gelebiliyor. O son çayı içmemek lazımmış.

Yahu evim ufukta görülüyor ama bizim araç ilerlemiyor ki.

- Levend abi, ilerdeki göbekten sola dönünce sağda bir Shell var. İstersen sen oraya bir yürü, sen halledene kadar biz oralara gelemeyiz zaten.
- Ya beni geçip giderseniz?
- Olmaz abi, baksana 10 dk'dır duruyoruz. Sen bize yetişirsin.
- Göbeğe ne kadar var?
- Abi şu ilerde bir kızmızı ışık yanıyor ya. İşte orası göbek, ordan sola dönücen.

Zor karar. Baya da bir yol var. Dışarda yerler buz, kar tipi yaptı. Onca yolu yürüycem, ilerden sola dönücem, sağdaki Shell. Şansımı denemeliyim.

- Olur. Ben gidiyorum.
- Abi sen telefonunu ver, biz seni ararız.
- Anlaştık. sakın beni bırakıp gitmeyin bak. Laptop'umu da buraya bırakıyorum, yüküm hafif olsun yürürken.
- Tamam abi, sen merak etme.

İndim servisten. Yahu yürümek ne kelime. Penguen gibi gidiyorum. Yerler kaygan. Git git gelemedim şu göbeğe. Yürü yürü. Bir yandan da yol kenarındaki ağaçlara bakınıyorum. En kötü ihtimalle birinin dibini sularım. Fakat rüzgar var. Ağacın dibini tutturayım derken, başka bir rezalet yaşamiyim.

Sonunda göbeğe geldim. Bir tır göbeği tıkamış. Bir sürü adam, yolu açmaya çalışıyor, klasik, sol yap sağ yap, hop dur, falan.

Ana! Adamlar yolu açtı. Tır kurtuldu. Eee trafik akmaya başlarsa, servis beni , ben servisi kaçırırsam, ayvayı yerim. Zira Shell'den eve o yolu hayatta yürüyemem.

Telefonum çaldı. Açtım.

- Abi nasıl gidiyor?

Servisteki arkadaşlardan biri arıyor.

- Hocam, ben hala Shell'e varamadım.
- Levend abi, acele etme, biz de hala duruyoruz. Ordan eve yürüyebilirsen, sabah laptop'unu biz getiririz.
- Hocam sakın beni almadan bir yere gitmeyin, ben eve kadar yürüyemem. Ben Shell'den çıkınca arıycam sizi.
- Tamam abi, acele etme, yerler kaygan olabilir.

Allah razı olsun, hatırlattığın için.

Sonunda Shell'e vardım. WC'yi de marketin en dibine koymuşlar.

Ooohhhh!!!

Yüce rabbim, alt tarafı bir bardak çay içtim. Bir bardak çaydan bir fıçı sıvıyı nasıl ürettim yahu!! Bitmek bilmiyor. Kaçıcak bu servis.

Sonunda huzur. Hemen aradım servisi.

- İşlem tamam. Nerdesiniz?
- Levend abi, göbeğe 200 metre var.
- Tamam yetişicem.

Koşsam koşulmuyor. Yerler kayıyor. Allahtan arabalar hız yapamıyor. Hızlı yürüyen penguen'ler gibi, arabaların arasında göbeğe vardım.

Baktım bizim servis de geliyor. Zamanlama harika. Servis sinyal verdi, yanaştı , aldı beni. Süppper. Serviste herkes uyanmış beni bekliyor :-)

- Abi geçmiş olsun, zamanlaman harika. Yol açıldı birden.
- Tır yolu tıkamış, açtım yolu, geldim. :-)

Ah ben o son çayı içmeyeydim iyiydi.

Yorumlar

PatheticMelody dedi ki…
Ne yalan söyliyim, okuyunca tuvalete gidesim geldi, geçmiş olsun :)
İşten çıkarken okuma o zaman sakın :)
ozzgeozz dedi ki…
çok güldüm çok :) bu ne güzel anlatım yahu :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tiroid'deki nodülüm neden ufaldı

LevenD mi doğru LevenT mi tartışmasına son veriyorum.

Geçmişle barışmak