Bütün erkekler mikroptur





Bağışıklık sistemi nasıl çalışıyor, nasıl güçlendirilir diye araştırırken bana virus bulaştı :)
Ama ne bulaşma!

Önce virus nedir, nasıl çoğalır bunları anlamaya çalıştım.
Bakın sonra nerelere vardım.

Baştan ipucu vermeyeyim ki, benim deneyimimi size de yaşatayım.

Virus, canlımıdır cansızmıdır tartışması hala sürüyormuş. Çünkü birşeye canlı diyebilmemiz için gereken özellikler viruste bulunmuyor ama bir canlı gibi hareket edebiliyor.

Virus canlılarda olması gereken bir hücre yapısına sahip değil ve kendi kendine çoğalamıyor.
Temel olarak bir başlık ve kuyruktan oluşuyor. Baş kısmındaki korunaklı yapının içinde RNA  taşıyor.





Çoğalması için mutlaka bir canlıya bulaşması gerekiyor. O canlının hücresine nüfuz edebilirse o hücre çoğalırken kendisini de kopyalatmış oluyor. Daha doğrusu o canlı çoğalırken virüsün kendisi de çoğalmış oluyor.

Bu canlı hücre, bir bakteri olabileceği gibi, bir insan, bir hayvan ve hatta bir bitki olabilir. Bu tamamen virüsün tipine bağlı.

Bitkiye bulaşan bir virüs bir hayvana veya insana bulaşmıyor. Yani virüsün hedefi belli, şaşmıyor ve hedefi bulana kadar ilerliyor. Yani grip olan lahana olmuyor demek ki.

Hatta bir bedene giren virüs, herhangi bir hücreye değil, belli fonksiyona sahip hücreyi bulup kendini o hücreye sızdırıyor. Örneğin bir kuduz virüsü, köpeğe bulaştığında, hedef beyin hücresidir. Gidip karaciğer hücresine bulaşmıyor.

Hedef hücreye vardığında da o hücrenin zarına yapışıp, başlığında sakladığı RNA'yı hücrenin zarından içine sızdıryor ve kendini hücrenin DNA'sıyla birleştirip o hücrenin çoğalma özelliğinden faydalanarak kendini çoğaltıyor. En sonunda da organizmayı patlatıp dışarı çıkıyor ve etrafta dolaşmaya devam ediyor. Bu böyle sürüp gidiyor.

Virüsler bir canlı olmadığı için de hiç ölmüyorlar ve etrafta dolaşarak kendilerini çoğalttırarak yayılıyorlar.

Bununla birlikte, bu ilkel yapının, kendi amacının ne olduğunu nereden bildiği, nasıl ortalıkta dolaştığı, doğru canlı hücreyi nasıl tespit edip bulduğu henüz bilinmiyor.

Aşağıdaki bağlantı bu konuları çok derli toplu anlatmış.
Detayları merak edenlerin mutlaka okumasını isterim.

==> Virüsler

Şimdi bu noktaya geldiğimde bu öğrendiklerim bana başka birşeyi anımsattı.
Araştırdım ve öğrendiklerim beni çok şaşırttı.

Aşağıdaki resim ne kadar çok virüse benziyor. 
Oysa bu bir sperm.
Sperm insan vücudundaki hiçbir hücreye benzemiyor. 
Zaten hücre özelliği de taşımıyor.

sperm için resim sonucu

sperm için resim sonucu

Sperm de virüs gibi, bir başlık ve kuyruktan oluşuyor. Başlığın içinde erkeğe ait 23 kromozom taşıyor. Çoğalabilmesi için kadın yumurtasına ulaşması ve kadının 23 kromozomuyla birleşmesi gerekiyor. Yoksa kendi başına çoğalamıyor.

Yumurta canlı bir hücre olduğundan bölünerek çoğalıyor ve böylece sperm'in taşıdığı kromozomları da çoğaltmış oluyor.

Sperm de virüs gibi, yumurtaya (veya canlı hücreye) oranla çok çok küçük.

Bu arada çoğalan hücre (veya virüs bulaşmış bakteri veya sperm ile döllenmiş yumurta) artık ilk hücre değil, değişime uğramış oluyor.

Sperm de virüs gibi nereye gideceğini çok iyi biliyor, hedef şaşırmıyor.
Ama bir hücre formu olmadığı için aslında biyolojik açıdan canlı olarak tanımlanmıyor.
Aklı yok. Ağzı burnu gözü yok. Kime göre??!! Biz akıllı canlıların tanım kriterlerine göre :)
 
Siz ne dersiniz bilmiyorum ama benim aklıma sperm'in de bir virüs türü olduğu geliyor.

Yani biz de bir virüs müyüz acaba?
Dünyadaki canlı olarak tanımladığımız herşey, virüsler tarafından mı şekilleniyor?

Ve her yeni şekil yeni baştan virüs mü üretiyor?
Virüs bulaşan hücre  çoğalıp, organizmaya sığmayınca patlıyor ve dışarı dağılıyor.

İnsanoğlu da böyle olmuyor mu?
Kadın yumurtası çoğalıp, bebek anne karnına sığmadığı zaman yine sperm veya yumurta üretebilen bir canlı ortalığa saçılmıyor mu? :)

Peki bir  başka  bakış açısı...
Virüs'ün nasıl yolunu bulduğunu bilemiyoruz.
Peki biz sperme nasıl yolunu tarif edebiliyoruz?
En azından bir noktaya kadar yolu biz tarif ediyoruz , değil mi? :)
Nereden biliyoruz kadın yumurtasının nerede olduğunu?
Cevabı aşağıdakilerden biridir:
Okulda mı öğrendik? Ailede mi öğrendik? Mahallede mi öğrendik?
Emin miyiz bundan?
Peki Adem nereden biliyordu bunu?
Deneme yanılma değildir umarım :)

Çok karışık.
Galiba canlı kavramının tanımı değişmeli.
Dünyaya başka yerden bakmalıyız.
Bu dünya, biz insanoğlunun, canlı diye tanımlamadığı başka tür varlıkların, bünyemizde kendini yaşattığı, bünyemizde birbirleriyle savaştığı bir yer olabilir. (mi acaba?)

Belki bizler uzaydan yerküreye bir meteor ile ulaşan virüs türevleriyiz.
Birbirimizi evrende kovalıyoruz. Savaşıyoruz. 
Belki de evrende birbiriyle oyun oynayan çocuklardır virüsler.

Düşünsenize.
Boşverin ya.
Takılın gitsin işte.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tiroid'deki nodülüm neden ufaldı

LevenD mi doğru LevenT mi tartışmasına son veriyorum.

Geçmişle barışmak