Savaş Çocukları

 


Karşı komşumuza gecen hafta bir aile misafir geldi.  Hem de ne misafir. Bir karikoca ve barbie bebek gibi kızları 5 6 yaşlarında. Anneleri de barbie bebek maşallah. Ellerinde ikişer bavul. Belli ki uzun süreli bir misafirlik.

Yedi kişi iki odalı eve nasıl sığacaklar diye düşünmedim değil. Ben durur muyum, iki gün sonra çaldım kapılarını. "Kahve yaptım,  gel" dedim Derya'ya. "Memleketten misafirim var" dedi. "Aaaaaa hoşgelmiş" dedim  "o da gelsin, kahve ikram edeyim" dedim. "Dil bilmez ama söyleyim" dedi. 5-10 dk sonra kapı çaldı, geldiler.

"Hoşgeldiniz Çankırı'mıza, buyrun geçin içerin" dedim. Hemen beni tanıştırdı, 

"Maria, kız kardeşim, Ukrayna'dan geldiler". 
Bir an kal geldi bana duyunca. 
"Kız Derya, senin kardeşin Ukrayna'lıysa, nasıl kardeş oldunuz? Baba mı ayrı?" 
"Yooo ben de Ukrayna'lıyım Hacer abla, Derya Ukrayna ismidir bizde"
"Peki ya Türkçen?Çok güzel konuşuyorsun"
"Sağol abla, çok çalıştım Türkçe için. Merakım da var, çabuk gelişti"

Oturdular pencere önüne iki kardeş, aralarından fiskos masası. Ben de gittim iki dakikada kahveleri yaptım, yanlarına da birer lokum koydum.

"E nasısınız. Ne iyi ettiniz de geldiniz.  Savaştan mi kaçtınız? Dedim. Bir sessizlik oldu. Savaş ve kaçmak kelimeleri, bunlar hoş karşılanmadı tabi. 
"Özür dilerim , boş bulundum"
"Yok yok, haklısınız. Ama ne yapsınlar. Can bu" 

Elini Maria'ya uzatıp birşeyler söyledi. O da çantasından bir fotoğraf çıkardı ablasına verdi. Derya iç çekerek fotoya baktı sonra onu bana uzattı. 

"Baksana geldikleri yerin haline. Burada artık nasıl oturulur. Kaçıp geldikleri gün, evlerinin yakınına Rus bombası düşmüş,  bitmiş memleketimiz" 

Fotoda sokak sayılamayacak bir yol, yanmış kul olmuş bir kamyonet, harap olmuş bir saç soba ve üstünde yanmış küçük bir süt kabı. Belki bombadan 5 dk önce bu kapta ısıtılan sütü, barbie bebek içecekti. Hayatlar nasıl da değişiyor. Belki de ölmüş  olacaklardı.

"Artık evleri yok mu? Dönebilecekler mi ana topraklarına?" dedim.
"Savaştan kim zaferle çıkarsa çıksın yuvamız yıkıldı, geriye dönüş ve dostlarımıza kavuşmamız artık çok zor gözüküyor diyor kardeşim "

Fotoğrafa tekrar baktım. İçimin karardığını, karnımın büzüştüğünü hissettim. Fotografta görülmeyenleri gördüm. Yuvaların sıcaklığı yoktu. Çocukların oyuncakları yoktu artık. Arkadaşları yoktu. Kitapları yoktu. Kiminin belki de anne babaları yoktu. Ve en önemlisi de bu yok oluşta hiç suçları yoktu çocukların. Bu savaştan geriye kalan sadece bomba sesleri , yanık kokuları ve bu fotoğraf olacaktı.

Yazıklar olsun, insan olduguma utanıyorum.
Yerimden kalktım. İkisinin de ellerini tuttum, öptüm öptüm öptüm. Yerime oturduğumda üçümüz de göz yaşlarımıza yenik düşmüş, içimizden savaşa lanet okuyorduk, Çankırı'dan.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tiroid'deki nodülüm neden ufaldı

LevenD mi doğru LevenT mi tartışmasına son veriyorum.

Geçmişle barışmak